kastetmek — i, der, Ar. ḳaṣd + T. etmek 1) Amaçlamak, amaç olarak almak ... ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum. S. F. Abasıyanık 2) Demek istemek 3) e Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istemek İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
canına kastetmek — 1) intihara kalkışmak 2) birini öldürmeye hazırlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasıt — is., stı, Ar. ḳaṣd 1) Amaç, istek, maksat Benim kastım bu değildi. 2) Öldürme, yaralama veya zarar vermek isteme, kötü niyet Birleşik Sözler kastetmek suikast Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kastı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kastetme — is. Kastetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TASMİM — Bir şeyi önceden iyice kararlaştırmak. Azimet i sadıka ile kastetmek. * Muhkem kılmak. * İnkâr etmek. * Endişe edip kaçınmamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük